Mardin Medreselerini Koruma ve Yaşatma Derneği (MADDER) Başkanı İbrahim Yüksel, Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde sadece Süryani Dili ve Kültürü Doktora Programı açılmasına tepki gösterdi.
Haber Giriş Tarihi: 09.08.2023 16:04
Haber Güncellenme Tarihi: 09.08.2023 16:04
Kaynak:
IGF
Şehmus EDİS (MARDİN İGFA)
MADDER Başkanı İbrahim Yüksel, Mardin'de sadece Süryani kültürüne odaklanmanın yanlış olduğunu sadece Süryani dili değil Ermenice, İbranice dillerinde de doktora programları açılması gerektiğini ifade etti.
Süryaniliği her platformda öne çıkarmak, diğer dilleri ve kültürleri fiilen inkar etmek Artuklu Üniversitesine ve yönetimine hiç yakıştıramadığını vurgulayan Yüksel," Süryani dilinde doktora programı açmakta sorun görmüyorum. Ama Mardin Tarihi Medreseleri hakkında tek bir makale yazmamak, şehre adını vermiş ve kale dışına çıkılarak sıfırdan bir şehir inşa ederek bu şehri miras bırakanları yok saymak bir üniversiteye yakışmıyor. Bu konuda tek bir makale dahi yazdırmamak; Sahabe türbelerini, Artuklu Devlet Başkanlarının yasalar müsaade etmesine rağmen 1925'teki haline terk etmek ve açılmalarını sağlayamamak üniversitenin en büyük ayıbıdır" dedi.
Artuklu Üniversitesi Ortadoğu’nun tüm dillerinin araştırmacıların istifadesine sunulması gerektiğini kaydeden Yüksel",Bugün bakıyoruz ki maalesef Artuklu Üniversitesi Kudüs şehir planında inşa edilen şehrin harabe haline proje geliştiremiyor. Dünyada eşi ve benzerine rastlanmamış şekilde 62 medreseyi bünyesinde barındırmış; bilimin, teknolojinin, sosyal bilimlerin merkez noktası olmuş, 1000 yıllık Türk- İslam medeniyetinin çıkış noktası, ilklerinin yer aldığı şehirde 1000 yıllık tarihi medreseler harabe halde duruyorsa, bu şehrin sahipleri oturup bu konuda kafa yormaları gerekir.
Devlet kurumlarının işlemlerinde konut ismiyle anılıyorsa, bu yapılar özel mülkiyetteyse; Kerbela şehidi Sahabe türbesi 5 yıldır harabe ve moloz enkazı halinde duruyorsa,Artuk Aslan'ın türbesinin; yasalar izin verdiği halde 1925'teki haline terk edilip açılmıyorsa, Kadim şehirdeki camilerimizin bir kısmı kapalı diğerlerinde ise görevlilerin yetersizliğinden dolayı ibadet görevi layıkıyla ifa edilemiyorsa ortada bir sorun var demektir.Bu durumlar hakkında binlerce personele sahip üniversitede çalışma grupları oluşturulmuyor ve hatta en acısı da; eğer bu kişi ve yapıların tarihi aydınlatılamıyorsa bir yerlerde ciddi bir sıkıntı var demektir" şeklinde tepki gösterdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MADDER'den Artuklu Üniversitesi'ne tepki
Mardin Medreselerini Koruma ve Yaşatma Derneği (MADDER) Başkanı İbrahim Yüksel, Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde sadece Süryani Dili ve Kültürü Doktora Programı açılmasına tepki gösterdi.
Şehmus EDİS (MARDİN İGFA)
MADDER Başkanı İbrahim Yüksel, Mardin'de sadece Süryani kültürüne odaklanmanın yanlış olduğunu sadece Süryani dili değil Ermenice, İbranice dillerinde de doktora programları açılması gerektiğini ifade etti.
Süryaniliği her platformda öne çıkarmak, diğer dilleri ve kültürleri fiilen inkar etmek Artuklu Üniversitesine ve yönetimine hiç yakıştıramadığını vurgulayan Yüksel," Süryani dilinde doktora programı açmakta sorun görmüyorum. Ama Mardin Tarihi Medreseleri hakkında tek bir makale yazmamak, şehre adını vermiş ve kale dışına çıkılarak sıfırdan bir şehir inşa ederek bu şehri miras bırakanları yok saymak bir üniversiteye yakışmıyor. Bu konuda tek bir makale dahi yazdırmamak; Sahabe türbelerini, Artuklu Devlet Başkanlarının yasalar müsaade etmesine rağmen 1925'teki haline terk etmek ve açılmalarını sağlayamamak üniversitenin en büyük ayıbıdır" dedi.
Artuklu Üniversitesi Ortadoğu’nun tüm dillerinin araştırmacıların istifadesine sunulması gerektiğini kaydeden Yüksel",Bugün bakıyoruz ki maalesef Artuklu Üniversitesi Kudüs şehir planında inşa edilen şehrin harabe haline proje geliştiremiyor. Dünyada eşi ve benzerine rastlanmamış şekilde 62 medreseyi bünyesinde barındırmış; bilimin, teknolojinin, sosyal bilimlerin merkez noktası olmuş, 1000 yıllık Türk- İslam medeniyetinin çıkış noktası, ilklerinin yer aldığı şehirde 1000 yıllık tarihi medreseler harabe halde duruyorsa, bu şehrin sahipleri oturup bu konuda kafa yormaları gerekir.
Devlet kurumlarının işlemlerinde konut ismiyle anılıyorsa, bu yapılar özel mülkiyetteyse; Kerbela şehidi Sahabe türbesi 5 yıldır harabe ve moloz enkazı halinde duruyorsa,Artuk Aslan'ın türbesinin; yasalar izin verdiği halde 1925'teki haline terk edilip açılmıyorsa, Kadim şehirdeki camilerimizin bir kısmı kapalı diğerlerinde ise görevlilerin yetersizliğinden dolayı ibadet görevi layıkıyla ifa edilemiyorsa ortada bir sorun var demektir.Bu durumlar hakkında binlerce personele sahip üniversitede çalışma grupları oluşturulmuyor ve hatta en acısı da; eğer bu kişi ve yapıların tarihi aydınlatılamıyorsa bir yerlerde ciddi bir sıkıntı var demektir" şeklinde tepki gösterdi.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler